yonetim@sgd.org.tr

Siyasalcıların ve İktisatçıların Sorunları ve Çözüm Önerileri

Siyasalcıların ve İktisatçıların Sorunları ve Çözüm Önerileri

1221_b

Bilindiği üzere ülkemizde idarî ve iktisadî eğitim siyasal, iktisat, işletme ile iktisadi ve idari bilimler (İİBF) fakültelerinde verilmektedir. Eğitim amacı çağdaş ilke ve kurallar çerçevesinde gerek akademik, gerek kamu ve gerekse özel sektörün kalifiye personel ihtiyacını karşılamaktır.

Türkiye’deki klasik eğitim sistemi Selçuklu’dan devranmış olup, genellikle vakıflar aracılığıyla medreselerde sürdürülmüştür. Bürokrasinin eleman ihtiyacı ise Enderun’dan sağlanmıştır. Lale Devri ile birlikte Batılı kurumlar da eğitim sisteminde yerini almaya başlamıştır. Bu dönüşüm ile birlikte kapatılan Enderun Mektebi’nin yerine 1859’da Mülkiye Mektebi açılmıştır. Mülkiye Mektebi daha sonra, 1863 yılında açılan ve Türkiye’nin ilk üniversitesi olan Dar’ul-fünun’a bağlanmıştır. Dar’ul-fünun’un kuruluşu Türk tarihçilerce 1453 yılına, bazı Batılı tarihçilerce de 321 yılına dayandırılır. 1933’te Dar’ul-fünun, İstanbul Üniversitesi adını almıştır. 1936’da Mülkiye Mektebi Ankara’ya taşınmış ve bu defa üniversitede İktisat Fakültesi açılmıştır. İşte Mülkiye Mektebi yukarıda adları zikredilen eğitim kurumlarının ilkidir.

            Ülkemizde işsiz sayısının 3 milyona yaklaştığı; işsizler içinde üniversite mezunu oranının ise % 20 olduğu ve bunun 600 bin diplomalı işsize tekabül ettiği görülmektedir. Diplomalı işsizler içinde de sayıları 350 bini aşan siyasalcıların ve iktisatçıların (İİBF) ilk sırada geldiği bir gerçektir. Özel sektörde iş bulamayan İİBF’liler, açılan devlet kadrolarındaki kısıtlılık nedeniyle de mağdur durumdadır. İİBF kadrolarına hukukçuların ortak olduğu biliniyordu, ancak şimdi yönetmelik değişikliği ile fencilerin de ortak edilmesi mağduriyeti artırmış ve ayrıca itibar sıkıntısı yaratmıştır.

            Hukuk, ekonomi, politika ve tarih dersleri alan siyasalcıların ve iktisatçıların geniş bir perspektife ve bakış açısına sahip oldukları varsayılır. Ancak gelinen noktada durum hiçte iç açıcı değildir. Sorun en başta açık/ uzaktan eğitim sisteminden, sonra da ihtiyaç dışında açılan fakültelerden ve eğitim yapısından kaynaklanmaktadır. Mülkiyeli geleneği içinde çözüm üretmek adına:

1-Açıköğretim ve uzaktan eğitim sistemine ciddi kısıtlama ve sınırlamalar getirilmesi;

2-Bölümlerin kapatılarak fakültelerin İktisadî Bilimler ve Siyasî Bilimler adı altında örgütlenmesi;

Çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri, ekonometri, iktisat ve işletme gibi bölümlerin İktisadî Bilimler; kamu yönetimi, maliye, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler gibi bölümlerin de Siyasî Bilimler bünyesinde toplanması; öğrencilerin “İktisatçı” veya “Siyasalcı” unvanı ile mezun edilmeleri;

3-Eğitim dili Türkçe olmakla birlikte iktisatçıların en az bir; siyasalcıların da en az iki yabacı dile hakim olması;

4-Siyasalcıların kontenjanlarının sınırlandırılması; hukuk derslerine ağırlık verilmesi;

5-Kamuda istihdam edilme olanaklarının artırılması ve kadrolarda etkinlik sağlanması;

6-Alanları ile ilgili olarak öğretmen, avukat ve yargıç olma yollarının açılması;

7-İş güvenliği uzmanı olma hakkının tanınması ve müşavirlik konularıyla ilgili yeni düzenlemeler yapılması; önem arz etmektedir.

*          *          *

            Diğer taraftan üniversitelerin bel kemiği olan fen ve edebiyat fakültelerinin önemlerini yitirmemesi için mübadili olan eğitim fakültelerinin kapatılması gerektiğini düşünüyorum.

Kaynak: http://www.hedefhalk.com  (Link: http://www.hedefhalk.com/siyasalcilarin-ve-iktisatcilarin-sorunlari-ve-cozum-onerileri-604053yy.htm)

 

4 cevap

  1. Tuğçe dedi ki:

    Kesinlikle yazdıklarınıza harfi harfine katılıyorum👍

  2. Tahsin Ç. dedi ki:

    Teşekkür ederim yorumunuz için. Enderun geleneğinin Mülkiye sistemine dönüşmesinin sonucu olarak devlete bürokrat yetiştirmek amacından doğan kısaca İİBF’ler maalesef hukuk fakultelerinin, hatta eğitim fakultelerinin çok çok ötelerine itilmiştir.

  3. Hasret Gültekin dedi ki:

    Yazara sonuna kadar katılıyorum,biz İİBF’liler gerçekten madur taraftayız. Baksanıza denetmenlik ve uzmanlık gibi asli kadrolar bile diğer bölümlerce istilâ edildi. Yazık,çok yazık.. İdarenin İ’sinden,Hukukun H’sinden bihaber olanlar şimdi meslek memurluğu yapıyor..

  4. Hayrettin Zeybek dedi ki:

    İBFF’liler olarak maalesef ülkenin en sahipsiz mezunlarıyız. Hem herşeyiz hem hiçbirşeyiz. Üstadımızı gerçeklere parmak basmasından dolayı tebrik ederim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.